01.08.2022
Anonimlik korunmuş olup, yazarın güvenliği için bazı isimler ve başlıklar kaldırılmış veya yeniden adlandırılmıştır. Mektubun orijinal dili Çeçence'dir. (VAYFOND)
“Hasan Halitov'un acıdan havayı nasıl yudumlayamadığını görünce sanki boğazımda bu yumruğu hissediyordum. Sanırım hikayemi anlatmanın zamanı geldi ve umarım benimle birlikte olan diğer kızlar da bize olanları anlatmaya ve doğrulamaya cesaret ederler. Yedi yıl geçmesine rağmen, acı ve yaralar çok taze. Size söyleyeceklerimi her seferinde gözlerimi kapatarak görüyorum, sanki dünmüş gibi.
2014 yılında kuzenim Gudermes Kadırovcuları tarafından kaçırıldı. Hala onun (kuzeninin-VAYFOND Editörü) aslında yeraltının bir üyesi olup olmadığını ya da her zaman olduğu gibi, onu sadece "sonuç" için mi kullandılar bilmiyorum. Kadırovcular telefonunda Odnoklassniki'deki aile grubumuzu buldular. Grupta sadece biz vardık ve bu grubun tartışmasına başka kimsenin erişimi yoktu. Kadırov'la ilgili tamamen zararsız ve nadir şakalar dışında siyaset hakkında hiç konuşmadık. Çoğunlukla şakalar ve çeşitli espri ve müzik paylaşımı vardı.
Kuzenim kaçırılmadan bir ay önce evlendim. Onu bulma girişimleri başarısız oldu. O sırada, birçok tanınmış insan hakları aktivisti aktif olarak araştırma yapıyor ve kaçırma olayıyla ilgili çeşitli beyanlarda bulunuyordu. Sadece kaybolma gerçeğine ilişkin bir ifadeyi kabul ettiler, ancak kaçırma gerçeği göz ardı edildi ve işlem başlatmayı reddettiler.
Kuzenim kaybolduktan üç ay sonra, OMON ya da başka bir yapı kocamın Grozni'deki evine girdi, (üniformalarında-KAFHAK) farklı kısaltmalar vardı, Usman Raşidov dışında herkes maske takıyordu. Adını ve soyadını hatırladım ve görevini yıllar sonra internetten öğrenmeye cesaret ettim, çünkü travma sonrası sendromla bu ismi kekelemek bile benim için zordu, olanları unutmak istedim. Gudermes'te soruşturma departmanının başı olduğu ortaya çıktı.
O sırada evde değildim, hasta teyzemi ziyarete gitmiştim. Aniden kayınvalidem beni aradı ve nazik ama titreyen bir sesle şöyle dedi: "Havva (isim Vayfond'un editörlüğü tarafından değiştirildi), acilen eve gelebilir misin?", “Anne, bir şey mi oldu?" diye sordum ve sanki beni tam tersine uyarmaya çalışıyormuş gibi, gelmemem için, «Hayır, hiçbir şey olmadı, sadece gel, bazı acil meseleler var” dedi. Bir şeylerin olduğunu kesinlikle anladım, çünkü kayınvalidem önemli nedenleri açıklamadan hasta teyzemden eve dönmem için beni asla acele ettirmezdi.
Teyzemde kaldım. Gece yaklaştığında kapımızı çaldılar. Akrabam kapıyı açtı ve sivil giyimli adam sakince giyinip dışarı çıkmamı istedi. Akrabam evde olmadığımı söyledi, buna karşılık olarak adam, eğer beni çağırmaz ise hem onu hem de beni götüreceğini söyledi. Sonunda indim, beni arabada arka koltuğa, iki adamın arasına ortaya oturttular. Beni alan kişiye sordum, ön koltukta oturuyordu: “Abi ne oldu, beni neden alıyorsun?”. Her seferinde ağzımı kapatmam ve aşağıya bakmam için kaba bir şekilde karşılık verdiği sorumu, son seferinde karın boşluğuma vurarak neredeyse boğulmama sebep olarak cevapladı.
Beni Gudermes'te bir polis departmanına götürdüler. Bölüm kapısız, üst üste birkaç karanlık oda içeriyordu, zemin bitmemiş beton ya da onarım aşamasındaymış gibiydi. Odalardan birinde 2 erkek, diğerinde 2 kadın vardı, görünüşe göre bunlar evli çiftlerdi. Erkekler bir eliyle borulara ve bacaklarından birbirine zincirlenmişlerdi, kadınlar sadece yerde oturuyorlardı. Aynı şekilde yere oturmam ve kimseyle konuşmamam söylendi.
Erkeklere işkence edildiğinde, bunu duyduk. Kadınlar sert bir şekilde bağırmaya ve ağlamaya başladılar, sonra maskeli biri gelip hepimizin karnından ve kalçalarından dövdüler ve çok sert çığlık atan birini saçlarından çektiler. Yaklaşık bir saat sonra Usman Raşidov geldi. Uzun boylu ve kel, korkunç, hoş olmayan bir görünüme sahipti. Sürekli bir şeyler tükürüyordu ve açıkça bir çeşit uyuşturucu etkisi altındaydı. Ayrıca, bugün hala bazen burnuma gelen çok güçlü bir koku yaydı. Raşidov çok küfretmeye başladı. "Ben korkunç bir haydudum, sana ne istersem yapabilirim, evet, çok korkutucu bir insanım, buradan canlı çıkamazsın" dedi. Bana bakarak, "Seninle ayrı bir konuşmamız olacak, orospu" dedi.
Yazmaya devam etmek benim için zor ama yapmak zorundayım...
Usman Raşidov bizimle çok şiddetli bir müstehcenlikle konuşurken kemerini çözmeye başladı: “Sizi öldürmeden önce ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? Vahabi şeytanlar cinsel organımı karılarınızın tüm mahrem yerlerine sokmamı izlemeniz hoşuma gidiyor”. Bu ayrıntılar için içtenlikle özür dilerim, fakat gerçekte olduğundan 10 kat daha terbiyeli bir şekilde dile getirdim. Son ana kadar bizi sadece korkutmaya çalıştığını umuyordum, ama yine de cinsel organını çıkardı. Kadınlara kocalarının bulunduğu odaya gitmelerini emretti ve onların arkasından gitti. Kadınlar, yine güçlü bir şekilde bağırmaya başladılar, içlerinden biri bayıldı ve dövüldüklerini duydum. Sonra sürekli küfürler etti, bağırdı ve bu gençleri militanlarla suç ortaklığı yapmakla suçladı, onlardan farklı bilgiler istedi. Erkeklerin kadınları bırakmaları ve onlara dokunmamaları için yalvardıkları ve kendilerine emredilen her şeyi yapmaya ve kadınların serbest bırakılması için kendilerine söylenenleri imzalamaya hazır olduklarını söylediği duyuluyordu. Ama görünüşe göre, Usman Raşidov hala bu kadınlara bir şeyler yapıyordu, hem bu şerefsizin hem de bu talihsiz kadınların çığlıkları vardı.
Sonra onları “kadınlar” odasına geri götürdüler ve Usman Raşidov şöyle dedi: “Sen bir fahişesin, bugün tam olarak alacaksın” – bunun gibi, ama müstehcenlik ve şiddet tehditlerini kullanarak. Bana Odnoklassniki'de bazı zararsız yazışmalar gösterdi ve daha önce kaçırdıkları kuzenimle çok konuştuğumu ve bu yüzden planlarını ve faaliyetlerini bildiğimi söyledi. Hiçbir şey bilmediğimi ve kuzenimin suçlandığı şeyden çok uzak olduğumu söyledim. Allah rızası için bana dokunmamasını istedim. Başörtümü üstümden çekti ve tokat attı. “Allah burada değil, burada sadece ben ve bugün senin için cinsel organım var” dedi. Burada kiminle uğraştığımı anladım. Benden farklı bilgiler, kesinlikle bilmediğim, cevap veremediğim isimler talep edip duruyordu. Tekrar cinsel organını çıkardı ve onunla yüzüme dokunmaya başladı. Ve şimdi onu çeşitli yerlere sokmakla tehdit ediyordu. Sürekli yüzüme de tükürüyordu. Bana bilincimi kaybettim gibi geldi, ama kaybetmemiştim. Saçımdan tutup tekrarlıyordu, bazen karnıma ve kafama vuruyordu.
Bütün bunlar yaklaşık bir saat sürdü. Usman Raşidov hepimize çırılçıplak soyunmamızı söyledi, sonra "hatıra için" diyerek bir fotoğraf çekti. Birkaç dakika sonra itici bir Kadirovcu geldi, tam emin değilim ama Usman Raşidov'u çağıran kişi, Lord’un (Magomed Daudov’un takma adı – KAFHAK) yanından birisinin kendisini görmek için geldiğini söylüyor gibiydi. Raşidov, "Ooo, içeri girmesine izin verin, alın" dedi. Düz, geniş yüzü olan iğrenç bir adam geldi. Hepimizle alay etmeye başladı, çeşitli hakaretler etti. Usman Raşidov’un “Hangisini istersin?” sorusuna, Kadırovcu gülerek: “Bu orospuları beğenmiyorum. Bakireler geldiğinde bana haber ver” dedi.
Sonra ikisi de gitti.
Soğuk betonun üzerinde ve çıplak, belki beş saat, belki de daha az oturduk, ama sanki çok zaman geçmiş, her dakika bir sonsuzluktu.
Sonra siyah maskeli ama sivil giyimli biri muhtemelen bu departmanın bir çalışanı geldi ve giyinebileceğimizi söyledi.
Beni dışarı çıkardı ve sonra arabaya bindirdi. Bu sefer sadece 2 kişi vardı, biri şoför diğeri maskeliydi. “Orada olup bitenleri bir yerde ciyaklarsan kocanın önünde sana tecavüz ederiz, seni izliyoruz ve tek bir yanlış adımın senin sonun olur” dedi. Beni teyzemin yanına bıraktılar, dışarısı aydınlıktı, saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum, hemen uyuyakaldım.
Orada kocamın evine geri dönmeyeceğime karar verdim, onu utandırmamak ve onu gelecekte tehlikeye atmamak için. Ama kocamın akrabaları, muhtemelen bana neler olabileceğini anladılar, yine de benim için geldiler. Kayınvalidem ayaklarıma kapandı ve çok ağlamaya başladı, yanlışlıkla olanlar için kendisinin suçlu olduğunu düşündü. Bana ne olduğunu asla anlatamadım. Kocam ve akrabalarım bunu bana hiç sormadılar. Bir ay sonra kuzenimin öldürüldüğü haberi geldi, ancak ceset bugüne kadar hiç verilmedi. Kayıp olarak kabul edilir.
Çok nazik bir kadın, benim ve kocamın Çeçenistan'dan önce St. Petersburg'a ve sonra Avrupa'ya gitmemize yardım etti. Kaçtığımız bu ülkede hiçbir zaman sığınma hakkı alamadık.
Kocam yakın zamanda hastalıktan vefat etti ve onu, benim aksime acılarının dinmiş olması sebebiyle kıskanıyorum. Hayatım neredeyse sekiz yıldır dünyevi bir cehennem, oysa o güne kadar hayat dolu ve neşeliydim.
Hasan'ın çok cesur bir insan olduğunu söylemek istiyorum. Ve tüm kalbimle onun acısını ve daha da ötesi kız kardeşinin acısını anlıyorum. Fotoğrafları paylaştığınızda, sanki her şeyi yeniden yaşamış gibi oldum.
Bazı detaylar için beni affedin, belki de insan hakları savunucuları için çok önemli olacaklar.
Kız kardeşiniz Havva.”
Kaynak: https://vayfond.com/7046/